Teknolojik ilerlemelerle birlikte, cep telefonlarının sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri ve riskleri üzerine yapılan araştırmaların sayısı gün geçtikçe artıyor.

Özellikle kalp sağlığı ve ruhsal durum üzerindeki olası etkiler, araştırmacılar ve sağlık uzmanları tarafından titizlikle incelenen konular arasında yer alıyor. Bu bağlamda Çin’de yapılan yeni bir araştırma, cep telefonu kullanımının kalp hastalığı riskini artırabileceğini öne sürdü.

SİGARA İÇENLER VE DİYABET HASTALARI DİKKAT!

Yapılan araştırmada, özellikle sigara içenler ve diyabet hastaları arasında cep telefonu kullanımın kalp hastalığı riskini artırdığı ortaya çıktı. Çalışmanın yazarları bu ilişkiyi kısmen kötü uyku, psikolojik stres ve Nevrotiklik'e bağladı.

Çalışmada yer alan Dr. Xianhui Qin, “Kötü uyku düzeni ve zayıf ruh sağlığı, bozulan sirkadiyen ritim, endokrin ve metabolik bozulma ve artan inflamasyon yoluyla kardiyovasküler hastalıkların gelişimini olumsuz etkileyebilir" şeklinde konuştu.

Ancak, cep telefonunuzu kalıcı olarak sessize almadan önce bu çalışmanın yaklaşık 20 yıl önce kaydedilen verilere dayandığını bilmeniz önemli. Araştırmada 2006 ile 2010 yılları arasında 444 bin orta yaşlı yetişkine telefon kullanımı sıklığını soruldu.

Düzenli cep telefonu kullanımı, haftada en az bir arama yapmak veya almak olarak tanımlandı. Ankete katılanların yüzde 23’ü haftada bir saat telefon kullandı. Katılımcılar yaklaşık 12 yıl boyunca takip edildi ve araştırmacılar felç, koroner kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon ve kalp yetmezliği insidansı açısından hastane ve ölüm kayıtlarını inceledi.

56 BİNDEN FAZLA HASTADA KALP HASTALIĞI GELİŞTİ

56 binden fazla katılımcıda kardiyovasküler hastalık gelişti. Düzenli cep telefonu kullanıcıları, özellikle sigara içenler ve diyabet hastaları, önemli ölçüde daha yüksek bir risk yaşadı. Vakaların yaklaşık yüzde 11,5’i psikolojik sıkıntıya, yüzde 5,1’i kötü uykuya, yüzde 2,25'i ise nevrotikliğe bağlandı.

Bu çalışmanın sınırlılıkları, Canadian Journal of Cardiology'de yayımlanan bir başyazıda da vurgulandı.

Toronto Üniversitesi’nden üç araştırmacının ortaklaşa yazdığı başyazıda, "Bu çalışmanın (2006-2010) katılımcı katılım döneminin, günümüzde daha çok eğlence, kısa mesajlaşma, e-posta, sosyal ağlar gibi amaçlarla kullanılan modern akıllı telefonların yaygınlaşmasından önce gerçekleştiği göz önüne alındığında, bu bulguların genelleştirilebilirliği ve güncel geçerliliği dikkatli bir şekilde değerlendirilmeyi gerektiriyor" ifadeleri yer aldı.

Çalışmanın yazarları ayrıca cep telefonlarının yaydığı radyo frekanslı elektromanyetik alanların (RF-EMF) sağlık üzerindeki etkileri konusunda endişelerini dile getirdiler.

2011’DE CEP TELEFONLARINDAN GELEN ‘RF-EMF’ KANSEROJEN OLARAK SINIFLANDIRMIŞTI

Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), 2011 yılında beyin kanseri riskini artırdığına dair sınırlı kanıt olması nedeniyle cep telefonlarından gelen RF-EMF'yi olası kanserojen olarak sınıflandırmıştı.

Ancak yeni yayımlanan Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptırdığı bir analizde, cep telefonu radyasyonu ile beyin kanseri arasında, sürekli telefon kullanan kişilerde bile bir bağlantı bulunamadı. İncelemenin baş yazarlarından Ken Karipidis, "Bu sistematik inceleme, kablosuz teknolojilerden gelen radyo dalgalarının insan sağlığı için bir tehlike oluşturmadığına dair bugüne kadarki en güçlü kanıtı sağlıyor" dedi.